"15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla anma programı düzenlendik.

15 Temmuz Caddesinde düzenlenen program, meydanda bulunan vatandaşların şehitler için saygı duruşunda bulunmasının ardından İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.

Okunan Kuran-ı Kerim'in ardından Siverek Şehit Aileleri ve Gazileri Dayanışma Derneği ile Siverek Şehit Aileleri ve Gaziler ile Yardımlaşma Derneği başkanları konuştu.

Meydanda toplanan vatandaşlara yönelik bir konuşma yapan Belediye Başkanımız Resul Yılmaz, 15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitlere rahmet diledi.

Ailelere sabır dileyen Başkan Yılmaz, "Bu ülke, 2 yıl önce tam bugün bu saatlerde hain darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı. Bu öyle sıradan bir darbe girişimi değildi, hele hele birilerinin dile getirdikleri gibi kontrollü darbe hiç değildi ve maalesef üzülerek belirtmek isterim ki bizim ülkemizde birlik ve beraberliği en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, bu günlerde ülkemizde maalesef ülkenin, vatanın ve bu milletin önemini anlamamış, gelişmişliğinden bihaber olan ama sözüm ona bu ülkede, bu ülkeyi yönetmeye talip olan bazı şahıslar henüz aramızda var. Tabii üzülüyoruz ama bu aziz millet 24 Haziran'da bir kez daha şunu ispatladı ki her anlamda her şartta kendisine önderlik eden, kendisinin yanında duran, kendisine hizmetkârlık yapan insanları, liderleri, şahısları unutmuyor. Belki de o hainlerin hesaplayamadıkları bir şey vardı. Evet, bu hainler sureti Haktan görünüyorlardı, bu Hainler devletimizin en ücra köşelerine kadar sinmişlerdi, bu hainler deyim yerindeyse kılcal damarlarımıza kadar nüfuz etmişlerdi ama şu var ki herkesin hiç şüphesiz bir hesabı olabilir, biz inancımız gereği biliyoruz ki Allah'ın da hiç şüphesiz bir hesabı var. İşte bunların hesabı katmadıkları sanırım buydu ve yine hesaba katmadıkları ve anlayamadıkları bundan sonra da anlamakta güçlük çektikleri bir millet ve onun iradesi vardı." dedi.

15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) hain darbe girişiminin ilk saatlerinde Siverek ilçesinde yaşananları hatırlatan Başkan Yılmaz, "Siverek'te o anlara şahitlik etmiş her safhasında bulunmuş bir kardeşiniz olarak Siverek halkının, yiğit Siverek insanının o gece ortaya koyduğu davranışı, tutumu sizlerle paylaşmak istiyorum. İnanın Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan daha çağrı yapmadan önce, insanları sokağa davet etmeden önce Siverek halkı bu meydanlarda idi. Yine bu meydanları hınca hınç doldurmuştu ve yine bizler o dönem görev alan Sayın kaymakamımızla güvenlik görevlilerimizle polisimizle burada idik. Cumhuriyet başsavcımızla ağır ceza mahkemesi başkanımızla birlikte savcı arkadaşlarımız ile birlikte siyasi partilerimizin tamamına yakınının temsilcileri ile bu alanda idik. Siverek insanı merttir, Siverek insanı iyidir, Siverek insanı her zaman milletinin yanındadır, devletinin yanında olmuştur, hükümetinin yanında olmuştur ve yine o hain darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren bu duruşunu sergilemiştir. O yiğitliğini bu vesileyle bir kez daha ispatlamıştır. Ben de bir kardeşiniz olarak böyle bir halkın evladı olmaktan dolayı büyük bir şeref ve onur duyuyorum." dedi.

FETÖ'nün yıllarca masum insanları kullandığını vurgulayan Başkan Resul Yılmaz, "Bu hain darbe girişiminde bulunan, emelleri kursaklarında kalan bu terör örgütü sıradan bir örgüt değildi. Bu terör örgütünün mensuplarının tamamı iradelerini ve ruhlarını şeytana teslim etmiş bir gruptan bahsediyoruz. İnanın bunların bu ülkenin geleceğine yönelik daha da kötü emellere nihayete ermiş değildir. Bunu nereden anlıyoruz, bunu dış ülkelerde sözüm ona demokrasinin beşiği olarak bilinen devletlerdeki faaliyetlerinden anlıyoruz. Bunlar maşadır diyoruz, bunlar başka ülkelerin ülkemizi bölmeye dönük işgal etmeye dönük birer öncü kuvvettirler ama hamdolsun bu halk, bu millet bunları tanıdı hem de çok iyi tanıdı. FETÖ terör örgütü yıllarca bu ülkenin masum insanlarını kullandı. Eğitim faaliyetlerini yürütüyoruz diyerek dinimizin bir insanlarımızın milletimizin temel değerlerini öğretiyoruz diyerekten maalesef bizleri kandırdı ve maalesef bir neslin yok olmasına sebep oldular. Burası çok önemli, bir nesil kolay kolay yetişmiyor, bir neslin heba olmasına sebep oldular ve yine bunlar 1. cihan harbinden sonra İngilizler İstanbul'u işgal etmeye kalkıştılar ama o kaypak İngilizlerin bile yapmadıklarını bunlar yaptılar. Ülkemizin başkentini bombaladılar, ülkemizin milli iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalayacak kadar aşağılık oldular. Hani siz demokrasiyi savunuyordunuz, hani siz temel hak ve özgürlüklerden bahsediyorsunuz, hani siz millet iradesine inanıyorsunuz. İşte bunların ağababalarını kendilerini nasıl yönlendirdiklerini ve gözlerini kırpmadan insanlarımızı nasıl şehit ettiklerine hep birlik şahitlik ettik. 15 Temmuz'da 249 insanımızı şehit verdik yine 2 bin 192 kardeşimiz de yaralandı, gazi oldu. Ben bir kez daha şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum, gazilerimize acil şifalar diliyorum ama altını çize çizerek belirtmek isterim ki unutulan her darbe yeni darbenin habercisidir ve yine unutulan her darbe, darbecilere cesaret vermektir. O nedenle diyoruz ki biz 15 Temmuzu unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. 15 Temmuz'da bu millet Belki de dünya tarihinde eşine çok az rastlanır bir kahramanlık örneği sergiledi." ifadelerini kullandı.

Konuşması sırasında yatsı ezanı nedeniyle bir süre ara veren Belediye Başkanımız Resul Yılmaz, şunları söyledi: "15 Temmuz hain darbe girişiminin gerçekleştirmek isteyenlerin tek bir amacı vardı, tek bir hedefi vardı. Bu ülkeyi bölmek, parçalamak ve işgal etmekti. Peki bunlara rahatsızlığı veren neydi? Bir kaç sebebi vardı ama bence en önemli nedenlerinden birisi yıllarca devletle milleti ayrıştıran, birbirinden uzaklaştıran bir anlayışla bu ülke yönetiliyordu. Bu anlayış seçkin devletçi bir anlayıştı ama hamdolsun son 16-17 yıldır bu ülkede bu anlayışı bertaraf eden, ortadan kaldıran, devleti ve milleti birbirine yakınlaştıran, bir araya getiren, kenetleyen bir lider ve kadroları bu ülkeyi yönetmeye başladı. Yine bunların rahatsızlık duyduğu bir başka konuda milli ve yerli bir duruşla ilk defa bu ülke idare edilmeye başlanmıştı. Bu beyefendileri rahatsız ediyordu ve yine 'dünya beşten büyüktür' diyen bir dünya lideri karşılarında idi. Bu yiğit Türk evladının maalesef bu hainler içlerine sindiremediler, bir türlü kabul edemediler. Geçmişte yine halk duruşu gösteren, millet ve devleti bir araya getirmek için çaba gösteren rahmetli Turgut Özal vardı. Aslında onlar bunu da içine sindirememişlerdi ve gazetelerde, medyada boy boy 'kabullenemiyoruz' diye manşetlerin atıldığı o günleri hatırlıyoruz. Daha önceki tarihlerde ise Adnan Menderes örneği vardır. Adnan Menderes döneminde bunlar yine 'söz ve karar milletindir' diyen bir anlayışa karşı bir duruş gösterdiler. Hain darbe yapmak suretiyle yine milletin gerçek temsilcilerini iktidardan uzaklaştırılmışlardı. Aslında bütün bu darbeleri iyi irdelemek ve iyi incelemek lazım, iyi tetkik edildiğinde bana göre şu görünür, darbelerin geçmişinde hem kaos vardır öncesinde ülkenin başta ekonomik olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı yönetilemez duruma düşürmek vardır. Zaman zaman yine ülkemizde bu senaryoların gündeme getirildiği görünüyor ama hamdolsun hükümetimiz de devletimiz de bu ülkeyi yöneten kadrolarda bunların farkında ve milletimize hamdolsun bunlara prim vermiyor. 15 Temmuz hain darbe post-modern bir işgal hareketidir. Lütfen bunu unutmayalım, yine 15 Temmuz demek direniş demektir. Her şeyden önemlisi 15 Temmuz demek bu milletin yeniden şahlanışı demektir, dirilişi demektir. Rabbim bu millete, bu ülkeye, bu devlete bir daha 15 Temmuzları yaşatmasın. Rabbim bu hainlere, bu işbirlikçilere bir daha 15 Temmuz ve benzeri bir harekete girme fırsatı vermesin."

Ülkede kargaşa çıkarmak isteyenlerin oynadığı oyunların farkında olduklarını belirten Yılmaz, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Rabbimize yine hamd ederiz ki devletimizi yöneten kadrolar ve özellikle de milletimiz her şeyin farkındadır, feraset sahibidir. Bu da bize büyük bir güç, büyük bir kuvvet veriyor. Sözlerimi darbe gecesi bütün halkımızı insanlarımızı sokaklara davet eden ve her daim 'halkın gücünün üstünde başka bir güç tanımayan' ve 16 Nisan'da gerçekleştirdiğimiz halk oylamasında, 24 Haziran'da ilk defa bu ülkede başkan olarak seçtiğimiz değerli Cumhurbaşkanımızın Rabbim bu ülkenin başından eksik etmesin diyorum. Böyle bir lider bu milletin önünde olduğu sürece hainler asla ve asla emellerine ulaşamayacaklar."

15 Temmuz gecesinin yeniden diriliş gecesi olduğunun altını çizen Siverek Kaymakamı Metin Demirel ise şu ifadeleri kullandı: "15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PYD tarafından Türk demokrasisine, milli iradeye karşı teşebbüs edilen hain darbe girişimi sonucunda canlarını siper eden 251 vatandaşımız şahadet makamına, 2bin 195 vatandaşımız ise yaralanarak gazilik rütbesini ermiştir. O zulmet dolu gecede kanlarının son damlasına kadar mücadele ederek destan destan yürüyen aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, kahraman gazilerimize ise sağlıklı, güzel ömürler diliyorum. O gecede adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine layık olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. Tıpkı kişiler gibi milletlerin de karakteri var, bizim milletimizin karakteri gerçekten erdemlerle donatılmıştır, bu erdemlerden biri de yeri geldiğinde vatanını korumak, canından vazgeçmeyi göze almaktır. Türk milletinin bu yüksek karakterini yüzyıllara uzanan destansı tarihimizde çok kez görmüşüzdür. İşte bunların sonuncusu 15 Temmuz 2016'da tüm dünyaya millet olma dersini verdiğimiz demokrasi zaferimizdir. Milletimizin demokrasisine, yaşama özgürlüğüne, içte ve dışta bağımsızlığına, ülkemizin huzur ve refahına göz diken hainlerin ve işbirlikçilerinin bir Temmuz gecesinde yapmaya çalıştığı kalkışmayı ve ihaneti meydanlara dökülen genci yaşlısı kadını erkeği ile birlikte milyonların bastırdığı bir destandır 15 Temmuz. Topyekun dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı olmadan tek bayrak altında toplanan vatanperver insanların ihanete karşı sonuna kadar direnişini temsil eden bir gündür. Çıplak elle ağır silahlara karşı verilen mücadelenin korkusuz ve amansız örneklerini barındıran, Türkiye tarihinin en büyük dönemeçlerinden biri olarak aziz milletimizin muhteşem bir direnişle muazzam bir güçle vatanını ve ülkesini koruduğu bir gündür bugün. Bir can iken bin can iken milyonların Asya'dan Mete'nin, Selçuk'ta Melikşah'ın, Eyübbiye'de Selahattin'in, Osmanlı'da Ertuğrul Gazi'nin, Cumhuriyetimiz de büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, darbecilere karşı duruşuyla da bu millete rehberlik ve liderlik eden Sayın Cumhurbaşkanımız izinden giderek yeniden millet olduğumuz, devlet olduğumuz yeni baştan tarihi sayfalarından bir sayfa daha çevirdiğimiz gündür bugün. Millete diz çöktürmek için darbe yapmak yoluyla saldıran millete kurşun sıkan üzerine tank süren savaş jetleri ile alçakça bombalayan hainlere karşı söz konusu vatan olunca korkusuzca tankların önüne yatan sıkılan kurşunlar a kafa tutan günlerce demokrasi nöbetleri ile sabahlayan cumhuriyete sahip çıkan 80 milyona tek bayrak tek devlet tek vatan tek millet olarak Yenikapı ruhuyla dünyaya haykırdığı gündür bugün. Bu destansı gününde Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde devlet büyüklerimizin güvenlik kuvvetlerimizin ve milletimizin kahramanca mücadelesi sonucunda FETÖ/PDY terör örgütü ve tetikçileri başarısızlığa uğratılmış, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu bir kez daha iç ve dış mihraklara hainlere misliyle hatırlatılmıştır. 15 Temmuz'da milletimiz kendi vatanını hakkını hukukunu İstiklal ve bağımsızlığını savunmak için dilinde tekbir, kulağından silah sesleriyle ve kalbinde şahadet arzusuyla meydanlara akın etti. 100 yıl önce Galiçya'da Yemen'de Çanakkale'de Dumlupınar'da nasıl işgalcilere karşı şahadete koştuysak, bu topraklar üzerinde ameliyat yaptırmadıysak, vatanımızı böldürmediysek 15 Temmuz gecesi de aynı azim ve kararlılıkla sadece yüreğimizde iman gücüyle darbeci hainlere karşı ülkemizin birlik ve beraberliğini bozdurmadık. Bir anka kuşu misali tüylerimizden yeniden doğduk. İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi 'Asım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek'. Sözlerime son verirken 15 Temmuz demokrasi ve millet günümüzün geleceğimiz açısından yeni bir dirilişe vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum."

Protokol üyelerinin konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki konuşması ise kurulan dev ekranlarda izlendi.

Siverek Belediyesi sıra gecesi ekibi ve Grup Hayber tarafından tasavvuf müziği dinletisi ve çeşitli ilahiler seslendirildi. Siverek Belediyesi ekiplerince programa katılan vatandaşlara çeşitli ikramlarda bulunulurken, camilerden selalar okundu.